Written by 16:59 INBUSINESS

Bioeksen Global Marka Olma Yolunda

Covid-19’a karşı test kiti üreten Bioeksen, geçen yıl yaptığı 1 milyon dolarlık yatırımla önceden ithal edilen hammaddeleri de üretir hale geldi. Canan Ketre Kolukırık kurucusu olduğu şirket ile hedefini küresel bir marka olmak üzere belirledi. Bunun için de ortaklık tekliflerine açık…

Aşıların bulunmasıyla salgın kısmen de olsa hız kesmiş gibi görünüyor ama tamamen bitti demek için henüz çok erken. Ancak bundan sonraki seyri ve kontrol altına alınabilmesi için her hastalıkta olduğu gibi tanı önemini koruyor. Ülkemizde ilk kez 11 Mart 2020’de görülen Covid-19 ile mücadelede kapsamında bugüne kadar 32 milyonu aşkın kişiye test yapılırken, uzmanlar test yapılan kişi sayısı arttıkça yayılım hızının da düşeceğini tahmin ediyor.

Türkiye’de Covid-19’a karşı tanı kitini ilk üreten Bioeksen’in kurucusu Canan Ketre Kolukırık şirketi Bioeksen’in üretimine ilişkin verdiği rakamlar da salgının ülkemizdeki seyri açısıdan bazı ipuçları veriyor.  Aylık 25-30 milyon arasında bir test üretim kapasitesine sahip olduklarını belirten Kolukırık, 3-4 ay öncesine kadar üretimin tamamını Türkiye’ye verdiklerini vurgularken, “O tarihlerde Türkiye’nin ihtiyacı vardı ve bizimle aynı kapasitede üretebilecek başka bir firma yoktu. Ardından iki firma daha Türkiye’ye test vermeye başladı. Böylelikle biraz rahatladık ve ürünümüzü yurt dışına da satmaya başladık” diyor.

100 Kat Büyümeyi Yakaladı

PCR testleri için kullanılan çoğu hammadde yurt dışından elde ediliyor. Sodyum klorür yani tuzun dahi laboratuvarda kullanılabilmesi için işlenmiş hali ülkemizde üretilemiyor. Testlerin başarısını etkileyen en önemli etmenler de bu hammaddeler. Bu hammaddelerin ABD ve Japonya’da üretildiğini ancak salgın sürecinde tedariğinde sıkıntı yaşadıklarını anlatan Kolukırık, 2020’de gerçekleştirdikleri 1 milyon dolarlık yatırım ile üretimdeki hammadde engelini aştıklarını dile getiriyor. “Yatırımlarımız sayesinde sadece bize üretim yapan bir altyapı kurduk. Bu da kalite ve kapasite anlamında istediğimiz kadar hammaddeye ulaşmamızı sağladı” diyen Kolukırık, aynı zamanda üretim kapasitesini artırıp otomasyona dayalı bir altyapı kurmak için de 2 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdiklerini söylüyor. Böylece şirket 2018-2019 temel alındığında ciro ve üretim tarafında yaklaşık 100 kat büyüme gerçekleştirmiş.

Global Marka Olma Hedefi

Şirket yatırım tekliflerine de açık görünüyor. Bioeksen’in, aldığı yatırım tekliflerini şirkete katacağı değer paralelinde değerlendirdiklerine değinen Kolukırık, sadece para verecek bir ortaklığı düşünmediklerinin altını çizerek hedeflerini şöyle özetliyor: “Bizi yurt dışında bir adım öteye götürebilecek bir ortaklık yapmak mantıklı. Teknik tarafı zaten biz hallediyoruz. En yeniye adapte olup, geliştirip sahaya sürmekte hiçbir sıkıntımız yok. Ürünün globalleşmesi belki daha büyük bir şekilde markalaşması, tüm dünyaya satılması konusunda yabancı bir ortakla olabilir. Hatta aynı özelliklere sahip bir Türk firmasını tercih edebiliriz.”

Hızlı Adapte Olduk

Bioeksen’in en önemli özelliklerinden birisi hızlı aksiyon alabilmeleri. Covid-19 virüsünün İngiltere mutasyonu karşısındaki çalışmaları buna örnek verilebilir. Boris Johnson aralık ayında virüsün mutasyona uğradığını televizyonda söylediğinde Bioeksen ekibi hemen harekete geçti. Haberi pazar günü öğrenen ekibin ürünü tasarlayıp üretmesi üç gün aldı; çarşamba günü test yapıyorlardı. Kolukırık “Teknik olarak yüksek bir hızımız var” diyor ve devam ediyor “Ürettiğimiz testleri sürekli olarak yeni bilgilere göre güncelliyoruz” diyor.

Türkiye’de testlerin çoğunluğunun gerçekleştirildiği standart Covid-19 PCR testleri için Dünya Sağlık Örgütü’nden onay alan ilk tanı kitini de üreten Bioeksen, aynı zamanda Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nden de onay almış. Kolukırık için DSÖ’den alınan onay bir nevi prestij. Çünkü çok fazla firmaya onay vermiyor. FDA’dan onaylı 200 test var iken, DSÖ’de ise yalnızca 22 firma onaylı. DSÖ’nün onay verirken firmanın tüm dokümanlarını, kalite sistemini, ürününü yani her şeyini araştırdığını ifade eden Kolukırık, ayrıca mutasyonlu virüslerin tespiti için üretilen testlerin için de DSÖ’ye başvurduklarını sözlerine ekliyor.

Mart 2021’de Inbusiness dergisinde yayınlanmıştır. Dergi kapsamında yayınlanan diğer içerikler için bu linki ziyaret edebilirsiniz. 

Visited 9 times, 1 visit(s) today
Close Search Window
Close