Toplam ticaret hacminde içinde yüzde 15,7 paya sahip olan e-ticaret hacminin, 2021’de 400 milyar lirayı bulması öngörülüyor. 2005’ten bu yana ticari işletmelerin dijitalde olmasına katkıda bulunan IdeaSoft, 15 yılda 11 binden fazla müşteriye ulaştı. Hedef 2023’e kadar 30 bin işletmeyi e-ticarete taşımak.
Mustafa Orhun Çetin
İnternet her şeyde olduğu gibi ticaret alanında da vazgeçilmez bir konuma ulaştı. Küresel boyutta 2020’de iki milyardan fazla insan, ürün ve hizmetlerini online kanallar üzerinden almayı tercih etti. Dünya genelinde Amazon, E-Bay, Aliexpress gibi küresel oyuncuların yanı sıra her geçen gün birçok yerel işletme de 2020’de 4,2 trilyon dolara ulaşan bu pazarda yer edinmeye çalışıyor. Türkiye’de de işletmelerin e-ticarete olan ilgisi her yıl giderek artıyor. Statista verilerine göre Türkiye yüzde 14,59 ile en yüksek bileşik büyüme oranına sahip olan ülke konumunda. Ticaret bakanlığının nisan ayında açıkladığı verilere göre Türkiye’de e-ticaret faaliyetinde bulunan işletme sayısı 2019’a oranla 2020’de tam yüzde 275 artış gösterdi. Dolayısıyla e-ticaret hacmi de yaklaşık 90 milyar lira artarak 2020’de 226 milyar liraya yükseldi. Öyle ki 2020’de e-ticaret gönderilerinin payı tüm gönderiler içinde yüzde 60’ı buldu. Peki, böylesine büyük bir pazarda yer almak için neler yapmak gerekiyor?
Öncelikle ticaret sanal da olsa fiziki bir işletmeden çok da farklı olduğu söylenemez. Nasıl ki bir işletmenin tutunması, benimsenmesi ve rayına oturması için zaman gerekliyse aynı şekilde dijital dünyada da bu zamana ihtiyaç var. Sizi rakiplerinizden ayıracak olansa bu zamanı değerlendirerek, ürün tedariğinde iyileşmeniz, lojistik faaliyetleri geliştirmeniz, rekabetçi olmak adına pazarınızı takip ederek ürünlerinizi doğru fiyatlarla sunmanız ve en önemlisi ise hedef kitlenizle temas halinde olmanız. Bunları kendi başınıza yapabileceğiniz gibi bir de doğru bir şekilde işinizi yürütebilmeniz için yardım alabileceğiniz yerler de var. Bunlardan biri de 2005’te kurulan web ve mobil tabanlı yazılım hizmetleri sunan IdeaSoft.
MARKALAŞMAYA YATIRIM
IdeaSoft CEO’su Seyhun Özkara, şu anda sahip olduğu 11 binden fazla müşterisiyle kurulduğu 2005’ten bu yana edindiği tecrübeyi, kendilerine dijital dünyada da bir müşteri ağı oluşturmak isteyen işletmelere aktarmaya çalıştıklarını söylüyor. Kendi müşterileri bazında her yıl ortalama yüzde 30-40 seviyelerinde yeni müşteri kazanımı gördüklerini ancak pandemiyle birlikte 2020’de bu rakamın yüzde 80’lere ulaştığına değinen Özkara, yine de e-ticaret alanında faaliyet gösterenlerin büyük bir çoğunluğunun pazaryerlerinde olduğunu belirtiyor. Ancak işletmeler kendi siteleri üzerinden de faaliyetlerini artırmaya başlıyorlar. Bakanlığın yayınladığı rapora göre hem kendi sitesinde ve hem de pazaryerinde işlem yapan işletme sayısı 2019’a oranla yüzde 123 civarında bir artış göstermiş. Buradaki artışın devam edeceğini düşünen Özkara bunun nedeninin ise karlılık ve büyüme ile ilgili olduğunu belirtiyor. Pandemi sonrasında dijitalleşmenin de artmasıyla birlikte e-ticarete geçiş yapanların artışının devam edeceğini ancak pandemi dönemindeki gibi olmayacağını öngören Özkara, “Pazaryerinde satış yapıp sıkıntı yaşayanların kendi markalarına ve markalaşmaya yatırım yapacağını düşünüyoruz” diyor.
YÜZDE 25’İ BAŞARISIZ
“Başarı beklentiyle alakalıdır” diyor Özkara ve bulunulan iş alanına göre yapılan yatırımların farklı olacağına vurgu yapıyor. Reklam, marka kimliği, kutu tasarımları bunlardan birkaçı. İşletmelerin, e-ticareti fiziksel noktalarla bağlayarak müşterilerin bütün kanallardan kendileriyle temas etmelerini sağlayacak adımlar atmasının başarı açısından da önemli olduğunu belirtiyor Özkara ve “Aldığım ürünün poşetinde, kartta, kutuda ürünü tekrar nereden alabileceğimi göstererek, tüm iletişim bilgilerine yer vererek, 360 derece pazarlama açısıyla düşünmek gerekiyor” diyor. İşletmenin fiziksel dükkanını temiz ve düzenli tutuşu fiyatları güncellemesi gibi aktivitelerin online kanallar için de geçerli olduğunu belirten Özkara ekliyor, “Buna emek ve zaman ayırmak gerekli.” Zaman kilit bir nokta ve bu zamanı çok kaybetmeden halihazırda deneyim sahibi olan iş ortaklarıyla çalışmak da işletmeler için yararlı olacaktır. Özkara, okuyan video izleyebilen ve eğitim alan herkesin bu panelleri kullanabileceğine değinirken şunu eklemeyi de unutmuyor; “İyi bir altyapıya sahip olan platform kullanılmalı.” IdeaSoft, verdiği hizmetle deneyimsizlikten kaynaklanan sorunların da önüne geçmeyi amaçlıyor. Seyhun Özkara, hem site üzerinden hem de pazaryerlerinden satış yapan işletmelerin en büyük sorunlarının ise stok takibi konusu olduğunu söylüyor ve sağladıkları pazaryeri entegrasyonlarıyla veriyi doğru yöneterek işin yürütülmesinin sürdürülebilir olması adına katolog yönetimi konusunda işletmelere katkı verdiklerini belirtiyor. Ödeme yöntemini doğru seçmek de başarılı olmak için önemli bir strateji. Bu konuda da müşterilerine en uygun seçenekleri sunduklarını söyleyen Özkara, “Tüm bankalar ve ödeme sistemleriyle entegrasyonumuz var” diyor ve ekliyor “Nakite ihtiyacı olan yüksek komisyona rağmen daha kısa sürede ödeme yapanı tercih ederken, nakit sorunu olmayanlar daha az komisyon ile uzun sürelerde ödeme yapan sistemleri tercih edebiliyor.” Bu noktaları doğru yapan işletmeler süreklilik kazanabiliyorlar. Ticaret bilmenin e-ticarete olan etkisini gözlemlerine dayanarak aktaran Özkara, e-ticarete başlayan her dört işletmeden üçünün devam ettiklerini söylüyor ve ekliyor; “Başarısız olan yüzde 25’in ticareti bilmediğini, ürün satın alımında uygun maliyetli alım noktasında sorunlar yaşadığını görüyoruz.”
E-İHRACAT İMKANLARI
Yurtiçinde artış gösteren e-ticaretin bir de ihracat ayağı var. Bir pazaryerinde yer alarak ya da kendi siteniz üzerinden faaliyet göstererek mahallenizi tüm Türkiye’ye genişletme imkanının yanı sıra dünyaya da ürünlerinizi gönderebilirsiniz. 2020’nin Haziran-Aralık dönemini kapsayan ve henüz 108 milyar dolarlık genel ihracat içinde 1,4 milyar dolar ile %1,3 gibi ufak bir paya sahip olan e-ihracatta gerçekleşecek artış, ülkeye girecek döviz miktarının artması için değerli. Devletin hayata geçirmeyi planladığı İpek Yolu projesiyle Çin’den Türkiye’ye ve buradan diğer ülkelere dağıtım senaryosunun ihracatı büyütmek odaklı bir yaklaşım olduğunu söyleyen Özkara, bunu gerçekleştirmek için e-ticareti bilen yapabilen firmaların sayısının artması gerektiğini savunuyor. Değişen dünyada ihracatta değişimden kaçınamadı. Özellikle Çin ile beraber ortaya çıkan yeni lojistik sistemi –bir konteynerde birçok farklı ürün olması- maliyetleri azaltma açısından da önemli bir yapı. Türkiye’nin özellikle aksesuar ve tekstil alanında çok güzel ürünlere sahip olduğunu belirten Özkara, “Kalite olarak Çin’in rekabet edemeyeceği düzeyde üretim yaptığımız alanlar var. Onların maliyetsiz olarak devletin politikası ve desteğiyle sunduğu lojistik sistem ve vergilendirme işletmelerin ihracat iştahını artıracaktır” diyor.
HEDEF YÜZDE 170 BÜYÜME
İşletmelere e-ihracat konusunda yardımcı olacak çözümler de sunduklarını söyleyen Özkara, bu uygulama ile edindikleri çoklu dil altyapısı sayesinde IdeaSoft’un da global dünyayı hedeflediğini vurguluyor. IdeaSoft halihazırda Kıbrıs ve Azerbaycan’da müşterilerine hizmet sunuyor ancak MENA EMEA ve Kuzey Avrupa bölgelerini de hedeflemiş durumdalar. Yaptıkları işbirlikleri ile orta uzun vadede bu alanlarda ilerlemeyi istediklerini belirten Özkara, “Önceliğimiz ise Türki Cumhuriyetler” diyor. Global bir oyuncu olmanın yanı sıra dijital dünyada eşlik ettikleri müşterilerine fiziksel olarak da dokunmak istiyor Özkara. Bunu dijitalleşen dünyayı aracı olarak kullanarak daha basit sistemler oluşturarak yapmayı hedefliyorlar. “Dokunmanın azalacağı bir dünyaya gideceğimizi düşünüyorum” diyen Özkara, her dükkanda farklı bir muhasebe uygulaması, birçok POS cihazı ve barkod okuyucu gibi cihazların olduğunu bunların hepsinin tek bir cihaz kullanan yapıya büründürerek –örneğin tabletler- hayatı daha basitleştirmek istediklerini belirtiyor. 11 binden fazla müşterisi olan IdeaSoft’un hedefi bu sayıyı arttırmak. Öyle ki, “2023’te 30 bin işletmeye hizmet vermek istiyoruz” diyor Özkara. Bunu gerçekleştirmek için önlerinde bulunan yaklaşık bir buçuk yıllık sürede yüzde 170 büyümeleri gerekiyor. Özkara, yaptıkları Ar-Ge çalışmalarının özellikle mobil kullanıma odaklandığını belirtiyor ve işletmelerin işlerini durdurmadan sistemlerinde değişiklikler yaparak iyileştirmelerde bulunmanın en zorlayıcı ancak en önemli husus olduğunu söylüyor. Oto Pilot diye adlandırdıkları bir otomasyon uygulaması geliştiren firma, Google hesabının oluşturulmasından ürünlere reklam verilmesine kadar olan birçok işlemi tek tuşla yapabilmeye olanak veriyor. Özkara, veriyi işlemenin bu uygulamanın çalışması için değerli olduğuna değinirken, bu sayede ajanslarla uzun süreler alacak sürecin kısa sürede gerçekleştirilerek işletmelerin rekabetçi olması adına teknolojiyi kullandıklarını belirtiyor. Aynı zamanda sadece e-ticarette değil fiziksel noktalarda da olmak adına çalışmalar yaptıklarını söyleyen Özkara “Ticaret eşittir IdeaSoft sloganını oluşturmaya çalışıyoruz” diyor.
TİCARET EKOSİSTEMİ
Seyhun Özkara, Fatih Çalışkan ve Kerem Kaya. Onlar IdeaSoft’un üç kurucusu. 2004’de 16 metrekarelik bir ofisle başladıkları işte bugün yaklaşık 200 kişiyle üç ayrı lokasyona yayılmış durumdalar. Türkiye’nin dijital ve teknoloji alanında birçok eksiği olduğunu görerek bu işe girdiklerini belirten Seyhun Özkara, hangi ödeme sistemiyle çalışılabileceğinden kargo çözümlerine hatta ürünlerin fotoğraflanarak nasıl sunulacağına kadar müşterilerine hizmet veriyor. Pazaryerleriyle entegrasyonun son 3-4 yıldır önemli bir yere sahip olduğuna değinen Özkara, “Bir yazılım firması gibi gözüksek de aslında bir ticaret ekosistemi platformu sunuyoruz” diyerek müşterilerine bu entegrasyonu sağlayan hizmetler de sunduklarını belirtiyor.
Haziran 2021’de Inbusiness dergisinde yayınlanmıştır. Dergi kapsamında yayınlanan diğer içerikler için bu linki ziyaret edebilirsiniz.