Dijital dönüşüm, şirketlerin tüm bilgi iletişim teknolojileri (BİT) yatırımları içerisinde şu anda yüzde 40 paya sahip. 2024’te ise yaklaşık 4 trilyon dolarlık bir hacme ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye’de ise siber güvenlik ve bulut yatırımları başı çekiyor.
Mustafa Orhun Çetin
Küresel salgın ile birlikte en çok konuştuğumuz konulardan birisi de dijital dönüşüm… Dijital dönüşüm sadece teknolojiye yapılan bir yatırımdan ibaret değil. Aynı zamanda geleceği kucaklamak isteyen şirketler açısından bir başarı kriteri. McKinsey’in araştırmasına göre küresel çapta Covid-19 nedeniyle gelirleri azalan şirketlerin yüzde 45’i dijital dönüşüme odaklanıyor.
Küresel çapta büyüyen dijitalleşme yatırımları Türkiye’deki işletmelerin de gündeminde ve bu alandaki yatırımlar da her geçen gün artıyor. Türk şirketlerin bu alanda gerçekleştirdiği yatırımlar istatistiklere de yansıyor. Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanan ‘Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi Raporu’na göre 2019’da 2,94 olan dijitalleşme notumuz 2020 ‘de beş üzerinden 3,06’ya yükseldi.
Tabii ki dijital dönüşüm bir gecede ortaya çıkan bir sonuç değil. Her şeyden önemlisi bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Bu süreçte şirketlere destek olan İsveç kökenli IFS Türkiye CEO’su Ergin Öztürk, “Bir işletmenin dijital dönüşümün olmazsa olmazı uçtan uca entegrasyondur” diyor. Bunu sağlamanın birincil yolu da teknolojiye yapılacak yatırımlardan geçiyor.
BİT’E 4 TRİLYON DOLAR!
Gartner’in raporuna göre şirketlerin Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) alanına 2021’de 4 trilyon dolar harcamaları bekleniyor. Şirketlerin bu yatırımlarda en çok yoğunlaştıkları alan ise dijital dönüşüm. 2017’den 2024’e küresel dijital dönüşüm harcamasının ise 2,4 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Peki, bu alanda dünyadaki trend ne yönde ilerliyor? Tabii bu trendlerin tümü tek bir şeye bağlı: Daha iyi bir müşteri ve çalışan deneyimi oluşturmak… Asimov’un ‘Robot Yasası’ bizi korur mu bilemeyiz ama özellikle çalışanlar bazı teknolojilerin insanların yerini alacak şekilde tasarlandığından korksa da dijital dönüşüm aslında insanların deneyimini geliştirmek için yapılıyor. Yapay zeka, Robotik Süreç Otomasyonu, 5G, mobil geliştirme ve kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimleri bu trendler arasında sayabiliriz.
Covid-19 bu büyük dönüşümün hızını oldukça artırdı. Ergin Öztürk, Türkiye’deki müşterilerinin pandemi döneminde önceliklerini değiştirerek dijitalleşmeye yöneldiğini belirtiyor ve ekliyor: “Vizyoner şirketler bu tarz kriz dönemlerinde süreci fırsata çevirip, yapay zeka ve veri analitiği gibi teknolojileri de içerecek şekilde yatırımlara başladı.”
KURUM GELİRLERİ YÜZDE 80 ARTIYOR
Öztürk’e göre, dijital dönüşüm ile çağa adapte olmaya çalışan şirketler, verimliliklerini artırıyor, operasyonel süreçleri hızlı ve efektif bir şekilde yönetebiliyor ve insan kaynağını etkin kullanarak her yerden iş yapabilme imkanına kavuşuyor. Öztürk, bu tezini IDC araştırma şirketi ile yaptıkları araştırma sonucundan elde ettikleri veriler ile de destekliyor. Buna göre, dijital dönüşüm sayesinde şirketler, beş yıl içerisinde yaptıkları yatırımı yüzde 400 oranında geri kazanıyor.
Dijital Türkiye Platformu’nun yayınladığı ‘Dijitalleşme Yolunda Türkiye 2021 Raporu’nda yer alan bir bilgiye göre de yeni teknoloji; çalışanların iş yapma hızlarını, kalitelerini ve hassasiyetlerini yüzde 90 oranında artırıyor. Aynı zamanda verimliliği ve çalışanların yeteneklerini tamamlayarak kurum gelirlerinde de yüzde 80 artışı sağlıyor.
Hal böyleyken dijital dönüşüme yapılacak olan yatırımlar da her geçen yıl artamaya devam edecek gibi görünüyor. Reasearch&Markets araştırmasına göre, küresel dijital dönüşüm pazarının 2020’de 469,8 milyar dolardan 2025’e kadar 1 trilyon doların üzerine çıkması ve bu dönemde yüzde 16,5’lik bileşik yıllık büyümeye ulaşması bekleniyor.
MOBİL ÇÖZÜMLER ÖNEMLİ
Dijital dönüşüm insan kaynağını doğru ve verimli kullanma konusunda da önemli avantajlar sağlıyor. Robotik otomasyon kullanımı ile ekipler daha verimli kullanılabiliyor. Böylelikle daha çok müşteriye de ulaşılıyor. Öztürk buna bir örnek vererek, “Planning and Scheduling Optimization (PSO) isimli bir uygulama ile yapay zekadan yararlanarak gelen çağrıların toplandığı merkezden en iyi rotayı oluşturarak bu ekiplerin en efektif şekilde kullanımını sağladık” diyor ve ekliyor “Dijital dönüşüm, şirketleri daha rekabetçi hale getiriyor.”
Dijital dönüşümün verimli olması için özellikle mobil cihazların etkin kullanılması ve bu alanda yatırımlar yapmak da şirketlerin bu dönüşümü doğru yapabilmesi için önemli. Bu konuda IDC’nin yaptığı araştırmaya göre dijital dönüşümde mobil çözümlerin önemi vurgulanırken, 2022’ye kadar kuruluşların yüzde 75’inin mobil çözümleri, uzaktan ve hibrit çalışmayı destekleme, kaynak verimliliğini optimize etme ve veri toplama faaliyetlerini iyileştirmek için kullanacağı düşünülüyor.
BULUT TEKNOLOJİLERE ODAKLANACAK
Sektördeki hızlı büyüme IFS’ye de yansıdı. Şirket, pandemi döneminde danışman kadrosunu yüzde 40, satış ve pazarlama kadrosunu yüzde 100, teknik kadrosunu ise yüzde 20 genişletti. Özellikle bulut teknolojilerine artan ilgi nedeniyle kısa süre önce işletmeler için IFS Cloud çözümünü duyurduklarını belirten Öztürk, bundan sonraki dönemde odak noktalarının bulut teknolojileri olacağını belirtiyor. Öztürk, “Bulut teknolojileri, yapay zeka, veri analitiği, blok zinciri ve mobilite gibi yenilikçi teknolojilere yönelik yatırımlarımız devam edecek” diyor.
Öztürk, pandemi döneminde şirketlerin en çok bulut hizmetleri ile uzaktan erişimlerini sağlayan teknolojiye yatırım yaptıklarını söylüyor. Bu dönemde en çok talebin Remote Assistance uygulamasına gelmesi dönemsel ihtiyaçlara güzel bir örnek oluşturuyor. Uygulama ile yetkilendirilmiş uzman personel, sorunun olduğu noktaya gitmeden akıllı telefon ve tabletlerinin kamerası ile orada bulunan personelin yardımıyla sorunu sistem üzerinden çözebiliyor.
Haziran 2021’de Inbusiness dergisinde yayınlanmıştır. Dergi kapsamında yayınlanan diğer içerikler için bu linki ziyaret edebilirsiniz.